Seninle ilk göz göze geldiğimizde hissetmiştim. Artık ben olmayacaktım. Artık yalnız olmayacaktım. Sen ve ben çoğul olacaktık, biz olacaktık…
Yanılmadım. Göz göre göre sızdın hayatıma, benden çok ben oldun. Beni çoğalttın, beni büyüttün… Ben seninle hayal ettiğimden fazlası oldum. Sen vardın hayatımda, benden fazla, sen…
Sonra zaman büyüdü. Anılar doluştu, büyüdüm seninle… Geleceği hayal ederken geçmişim senle doldu. Beni gören seni sordu, seni soran beni buldu…
Aşk vardı başta, sonra derin bir sevgiye boğulduk. Alışkanlık ne ara geldi sızdı aramıza fark etmedik. Tıpkı yıllar gibi… Çok uzun sandığımız ama beyazlayan saçlarımız, kırışan göz çevremiz kadar hızla hayatımıza giren yıllar gibi… Alıştık birbirimize. Herkes gibi alışkanlıklarımızı sahiplendik, savunduk cümle aleme…
‘Keşke’lerden çok ‘iyi ki’ leri biriktirmeye ne kadar çabaladıysak da pişmanlıklar ve yaşanmamışlıklarla çevrelendi hayatımız. Çünkü inandıklarımız bizi kandırdı. Savunduklarımız bizi aldattı. Yaşlandıkça, yaş aldıkça yorulduk. Yoruldukça durulduk. Zaman bize inandıklarımızdan vazgeçmemizi öğretti. Zamana yenildik ve zamanla bunu kabullendik.
Birbirimizi ne zaman suçlamaya başladık tam hatırlamıyorum. Tıpkı gözlerimize en son ne zaman baktığımızı hatırlamadığım gibi… Aynı sırada otururken, ilk defa öndeki sıraya hangimizin önce geçmek istediğini de hatırlamıyorum. Ama bak yanımda değilsin artık! Bunun olacağını çok içtiğimiz akşamlarda sana söylediğimde kızardın ama bak haklı çıktım. Hiç istememe rağmen, haklıydım…
Yalan değildi bizi yıkan… İhanette uzaktı bizden, her şeye ve herkese rağmen… Peki nasıl oldu? Ne ara biz, biz olmaktan koptuk? Sevgiye dönüştürdüğümüz aşk ne ara bu kadar uzaklaştı bizden? Nasıl oldu, nasıl böyle olduk?
Sanırım biliyorum ama söylemeye korkuyorum! Aramıza sinsi sinsi sızan o duygu bizi de biz olmaktan çıkardı ve herkese dönüştürdü. Herkesin bildiği ama söylemeye cesaret edemediği…
Şimdi ister beni suçla, ister zamanı. Ya da söylemeye cesaret edemediğin başka şeyleri, başkalarını… Gerçek olan şu ki, sen beni değiştirdin bende seni…
Şimdi Müslüm Baba’nın söylediği Murathan Mungan’a ait dizeler gibiyiz;
“Sevgisizliğine bir kalp verdim
Artık geri ver
Geri veremezsin aldıklarını
Artık geri ver
Geri verilmez hiçbir yanılgı
Yokluğuma emanet et
Sende benden kalanları
Her şeyi al
Bana beni geri ver
Bir şansım olsun
Başka yer, başka zaman
Sensiz ömrüm olsun
Bana beni geri ver, benden ne kaldıysa…
*15 yaşında kapıldığı aşkı için tüm dünyayı karşısına alan ve yıllarını bunun acılarıyla taşıyan adı bende saklı bir büyüğüm için kaleme alınmıştır bu yazı…
Coook anlamli…kendimi bulduran bir yazi..yureginize saglik
BeğenLiked by 1 kişi
Ben teşekkür ederim. Yazdıklarımla birilerine dokunduğumu bilmek ne büyük mutluluk 🙂
BeğenLiked by 1 kişi