Bir Gün Tek Başına…

“-Hiç kuşkum olmayan bir şey söyleyeceğim, sana, dedi. Seni seviyorum. Öylece kalıvermişlerdi. Nasıl söylenmişti bu söz? Sorumluluğun ağırlığı ikisinin de omuzlarındaydı şu anda. İkisi de bunun bilincindeydiler.

– Beni anla, Günsel. Sevmenin ne olduğunu bilerek seviyorum seni.”

Diyor bir sayfasında Vedat Türkali, efsane romanında.

“Sevmenin ne demek olduğunu bilerek seviyorum…”

Yıllar yıllar sonra, yıllar öncesinde okuyup ben de derin izler bırakan o romanı, Vedat Türkali’nin o eşsiz romanı “Bir Gün Tek Başına”yı okuyorum yeniden. Tek başına üstelik!

Son bir kaç yıldır kendimde fark ettiğim bir durum bu. Bir film seyredeceğim, iki saat film seçemiyorum. En sonunda eskiden seyrettiğim ve çok beğendiğim bir filmi seçiyorum. Risk almak istemediğimden mi, yoksa aynı tadı yeniden yaşamak istiyor olmamdan mı bilmiyorum. Yeni bir film yerine eskiden beğendiğim, ve hatta belki de birden fazla kez seyrettiğim bir filmi seyretmeyi tercih ediyorum.

Uzun zamandır beni alıp götüren bir roman okumadım. Kitapçıları geziyorum bir süredir. Sonra kendi kütüphaneme göz gezdiriyorum. En çok okunanlardan tut, klasiklere kadar onlarca kitap var. Beni alıp götürecek bir roman arıyorum. Hiç birine gitmiyor elim. En sonunda tıpkı filmlerde olduğu gibi bildiğim limana sığınmayı tercih ettim ve “Bir Gün Tek Başına”yı aldım elimde.

İyi ki de aldım. Elimden bırakamıyorum tıpkı yıllar öncesinde olduğu gibi. Kenan ölmemiş meğerse, Günsel hiç yaşlanmamış. Çünkü aşk, yıllar yıllar geçse de, kelimelerle bu kadar güzel anlatılmamış.

Daha da güzel olanı, bu kitabı o yıllarda okuyan çocuk büyümüş. Ne o yıllarda sandığı aşk bugünkü gibi, ne bildiğini sandığı Türkiye’nin siyasi tarihi bildiği gibi!

Çok daha güzel, çok daha anlamlı…

Hani Ahmet Kaya’nın o şarkısında söylediği gibi;

“Yüreğim anlıyor seni, artık susma…”

Yüreğim anlıyor seni Kenan. Gidip geldiğin, içinden çıkamadığın girdapları…

Günsel’i nasıl sevdiğini…

…

Siz de yapın!

Yıllar önce okuduğunuz ve çok etkilendiğinizi düşündüğünüz bir romanı tekrar okuyun.

Yıllar önce okuduğunuz o satırları aynı olmasına rağmen, anlamlarının nasıl değiştiğini görün.

Nasıl anladığınızı…

ve nasıl değiştiğinizi görün…