Enkaz

Huzursuzluk ve umutsuzlukla çepeçevre sarıldığımız şu son günlerde, biz bulutların dağılmasını umarken yıldırım düşmesiyle sarsıldık. Yıldırımın düştüğü yerde yanıp kavrulanlar aramızdan ayrılırken, bizler güneşi uzun süre daha göremeyeceğimizi anlayıp şimdi saçma sapan bir yağmurun altında sırılsıklam ağlıyoruz…

Isınır mıyız artık diye beklerken, büsbütün ayazda kaldık! Bir süredir üşümeyelim diye üstümüze aldığımız battaniyelerle de enkaz altından çıkarılanların üstünü örttük. Yağmur suyu gözyaşımıza karıştı.

Geleceğe el uzatan kaç kişi vardı önümde gördüğüm, hatta aynı yolda yürüdüğüm. Şimdi hepsinin ayakları geri gidiyor. Gelecek sisle kaplandı, kimse adım atamıyor. Gazetelerin üçüncü sayfa haberleri artık manşet oldu, cinayetler spor haberleri gibi…

Korkularımızı yarıştırır olduk, umutlarımızın yerine. Yalandan gülüyoruz artık. Bizi gerçekten güldürenleri özlüyoruz. Acılarımızdan utanır olduk. Bizim sebep olmadığımız, başkalarının sebep olduğu acılarımızı bile gizlemeye çalışıyoruz. Canı bu kadar yanan insan varken, acılarımızı paylaşmaya utanıyoruz. Başkalarının acılarının yanında bizim acılarımızın lafı mı olur deyip, avunuyoruz.

Bedenleri enkaz altında kalan onca insanın yanında, ruhlarımızı enkaz altından çıkartmaları için sesimizi yuttuk. Hepimiz içimize ağlıyoruz.

Yağmur, hiç bitmeyecekmiş gibi geliyor.

Güneş sanki hiç doğmayacak gibi…

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

Yukarı ↑

%d blogcu bunu beğendi: